torunlarım hesap soramayacak


Yıl 1920…
Aylardan Ekim…
Kastamonu, İslamlığın en büyük  şairi olarak bilinen Mehmet Akif ile tanışıyor Ekim’in 19. ncu günü…
Nasrullah Camii başta olmak üzere, camilerde vaazlar veriyor, Açıksöz Gazetesi idarehanesinde ve Milli Müdafaa Cemiyeti bürosunda ilin ileri gelenleri ile toplantılar yapıyor, ilçeleri geziyor Mehmet Akif…




İki ay bir haftalık Kastamonu çalışmalarının ardından da 24 Aralık 1920 günü Ankara’ya uğurlanıyor…
Bundan tamı tamına 91 yıl  öncesi…
Kastamonu tarihine olduğu kadar, Milli Mücadele ve Türkiye’nin yakın tarihine de değer katacak olan bu olay; birçok araştırmacının kitabında yer aldı…
Ne var ki, aynı cümleler, aynı  bilgilerle…
Aynı ve sınırlı…
Mehmet Akif’in Sebilürreşad dergisinde yayınlanan meşhur Nasrullah kürsüsünde vaazının hangi tarihte verildiği kesin bir şekilde ortaya konulamıyor…
Nasrullah Camii dışında hangi camilerde Kastamonu halkına vaaz irad buyurduğu ortaya konulamıyor…
Kastamonu’nun hangi ilçelerinde çalışmalar yaptığı ortaya konulamıyor…
Kastamonu’da ikamet ettiği konaklar belgelerle ortaya konulamıyor…
Oğlu Emin Ersoy’un Kastamonu’da yazıldığı okulla ilgili kayıtlar ortaya konulamıyor…
O döneminin Anadolu’daki en önemli gazetelerinden birisi olan Açıksöz Gazetesi ve Kastamonu Vilayet Gazetesindeki birkaç haber dışında Mehmet Akif’in Kastamonu çalışmaları ile ilgili elimizde hangi kaynak eser var?
O dönemin Kastamonulu araştırmacıları, gazetecileri, eli kalem tutan erbabının Mehmet Akif’in Kastamonu Günleri ile ilgili hangi özel çalışması mevcut?
Milli Şair’in Kastamonu çalışmaları hususunda bugünün araştırmacıları, deyim yerindeyse, samanlıkta iğne ararcasına bir bilgi kırıntısı bulabilmek için Akif bibliyografyası arasında resmen savaş veriyorlar…
Halbuki 1920’lerin Kastamonusunda, Anadolu’nun sesi olan, Milli Mücadele’nin resmi gazetesi halinde bulunan ve bünyesinde oldukça değerli kalemleri barındıran Açıksöz Gazetesinin eli kalem tutan erbabı, memleketin mürekkep yalamış efradı Milli Şair’in Kastamonu’da yaptığı çalışmaları bir kenara not etseler, yaptığı konuşmaları, gezdiği mekanları, dolaştığı köyleri belgeleselerdi….
Ne olurdu?
Söyleyeyim…
Mehmet Akif denilince akla ilk gelen memleket Kastamonu olurdu…
Mehmet Akif belgesellerinde Kastamonu’nun Nasrullah Camii, Akif’in gezdiği ilçeler ve köyler, kaldığı evler, toplantılar yaptığı binalar, bürolar dakikalarca sergilenirdi…
Milli Şair ile ilgili yazılan kitaplarda, yapılan belgesellerde Kastamonu boy boy gösterilirdi…
Bugünün Kastamonulu araştırmacıları, Açıksöz Gazetesi sayfalarındaki haberleri ve yazıları satır satır, kelime kelime okuyup Mehmet Akif nüvesi aramak zorunda kalmazlardı…
Velhasıl, zamanın ecdadı Mehmet Akif’in Kastamonu ziyaretini kaleme alsaydı, Kastamonu tarihine ve Kültürüne kendilerinin tahmin edemeyeceği ölçüde hizmet etmiş olurlardı…
Mehmet Akif 1920 yılında Kastamonu’ya geldi…
1920 yılının Kastamonu ahalisinin içinden bir tek kişi çıkmadı, bu tarihi olayı her yönüyle, ayrıntısıyla tarihe not düşecek…
Ve tam 91 yıl sonra…
Mehmet Akif’in şu anda hayatta olan 4 torunundan birisi Kastamonu’ya geldi…
Okulları gezdi…
Halkla buluştu…
Sivil toplum örgütleri ile konuştu…
Üstüne üstlük bir de “Dedem mehmet Akif” konferansı verdi…
6 gün boyunca Mehmet Akif ruhunu yaşadı  Kastamonu Selma Argon ile…
Ve bu 6 gün boyunca her akşam bir kişi Akif’in torunu Selma Argon ile konuştu… Konuştuklarını yazıya döktü…
6 günlük ziyaretin her gününü, her saatini de hem not etti hem fotoğrafladı…
Ve Mehmet Akif’in torunu Selma Argon’un  Kastamonu ziyaretini bir kitap haline getirdi…
Sonra…
İki ay boyunca yazılar yazdı…
Sanal alemdeki sosyal paylaşım sitelerinin en afilisinde bu projesini paylaştı…
Birkaç ekabir kesime mektuplar, arzuhaller, talepler sundu…
Ve Mehmet Akif’in Kastamonu Günleri ile başlayan hüsran torun Selma Argon projesinde hezimete uğramış durumda…
Bu arada kimsenin ayağına gitmedi…
Kapılar aşındırmadı…
Derdini sanal alemde, sosyal paylaşım platformlarındaki sayfalarında, gazete sitelerindeki köşe yazılarında dile getirmeye çalıştı…
Ve yerel gazetelerde haber olarak işledi…
1920 ahalisi Mehmet Akif’in o günlerdeki Kastamonu ziyaretinin 91 yıl sonra tarihi değerinin ne olacağını kestiremedi…
91 yıl sonra, 2011 Kastamonusu da Mehmet Akif’in torununun bir asır sonraya taşınmasını pek önemli bulmuyor anlaşılan…
Torunlarım bana;
“neden yazmadın?” diyemeyecek…
Ya Kastamonu’ya? 
06.12.2011