ÇÖMEZ TARİHÇİLERDEN BÜYÜK ADIM



Kastamonu Üniversitesi Tarih Bölümü Birinci sınıf öğrencileri 19-20-21 Şubat 2014 tarihlerinde Milli Şair’in torunu Selma Argon Hanım Efendi’yi ilimize getiriyor…
Onlar üzerlerine düşen görevi fazlasıyla yerine getiriyor…
Şimdi sıra Kastamonu kimliğinde…
Sivil toplum örgütlerinde, iş adamlarında, sanatçılarında, siyasetçilerinde, bürokratlarında…
Ve malumunuzdur ki, sılasındakinin üç – beş misli insanını barındırdığı İstanbul, bu gençlere destek verecek ilk adres olmalı…
Tarihin çömezleri büyük bir taş attı…
Attıkları taşın ürküttükleri kurbağaya değmesi sizin elinizde…
…..

Mehmet Akif’in torununu Kastamonu’ya getirmek için kolları sıvayan tarihin çömezlerine destek vermek istiyorsanız kastamonutarih2013@gmail.com adresine bir mail atın lütfen… İnanın lazım olan destek, bir çok işadamımızın çerez parası mesabesindedir…

MEHMET AKİF’İN TORUNU KASTAMONU’YA GELİYOR…




Kastamonu Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü birinci sınıf öğrencileri, örnek alınacak bir etkinliğe imza atmaya hazırlanıyor.
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un hayattaki iki torunundan biris olan ve 2011 yılı Eylül ayında da ilimize teşrif eden Selma Argon Hanım Efendi ile irtibat kuran Tarih – 1 öğrencileri, Selma Argon’dan aldıkları müspet cevapla kolları sıvadı.
“Mehmet Akif’in Torunu Kastamonu’da” etkinliği için öncelikle Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın ile görüşen ve Tuğba Güler, Arzu İtişgen, Zühal Menteş, Mücahid Furkan Şeker ve Fevçi Çelik’ten oluşan Tarih Bölümü birinci sınıf temsilcileri, Rektör’den aldıkları olumlu cevap ve destek sözünün ardından çalışmalarına başladı.

Ben Kastamonuyum!

Kastamonu' dan Mektup Var!

NOT : Bu yazımızı 2011 yılında kaleme almıştık! O yıldan itibaren yüzlerce kez şahıslar, dernekler, federasyonlar, konfederasyonlar, kuruluşlar tarafından toplantılarda, konuşmalarda, videolarda, slaytlarda yüzlerce kez bu yazımız kullanıldı. Ancak büyük bir çoğunluğunda yazımız kullanılırken, yazının sahibinin ismini bile anmaya tenezzül etmediler… İstediğimiz para – pul, telif hakkı melif hakkı değil! İstediğimiz bu yazının sahibine, emeğine, kalemine, memleket sevdasını kaleme akıttığı yüreğine saygıydı! Olmadı! 12 yıl önce yazdığımız bir yazı bu yüzden tekrar okurlarımızla paylaşmak istedim. Bu yazının işlendiği bir metin, bir slayt, bir videoya rastladığınız zaman yazarının ismini göremiyorsanız, nacizane bu köşenin yazarını hatırlayınız lütfen! 

Andımızı Kim Okumalı?

ANDIMIZI KİM OKUMALI

Birkaç gündür ANDIMIZ ile yatıyor ANDIMIZ ile kalkıyoruz!
Andımız okunmalı mı, okunmamalı mı?
Andımız okunmalı!
Okutulmalı!
Ama henüz günahı sevabı, doğruyu yanlışı, iyiyi güzeli doğru dürüst kavrayamayan ilkokul çocuklarına değil, ortaokul, lise, üniversite talebelerine!
Hatta ve hatta yolda gördüğü çöpü kaldırmayana…
Dolmuşta engelliye, yaşlıya, hastaya, bebekli kadına yer vermemek için uyku rolüne soyunana…
Kahvehane köşelerinde pinekleyen çalışkan işsizlere…